Edinilen bilgiye nazaran Suudi Arabistan’ın değerli holding kümeleri ortasında yer alan Abdul Rahman Saad Alrashid and Sons (ARTAR) şirketi, Türkiye’nin Riyad Büyükelçiliği ile gerçekleştirilen temasta, Türkiye’de küçükbaş hayvan yetiştirmek ve Suudi Arabistan ile öteki Körfez ülkelerine et ihracatı yapmak için yatırım isteğini lisana getirdi.

Gayrimenkul, müteahhitlik, tarım, madencilik, sıhhat, güç, mühendislik ve endüstriyel üretim alanlarında faaliyet gösteren şirket, kesimhane, paketleme ve sürece tesisleri için başlangıç olarak 50 ila 100 milyon dolar ortasında bir yatırım bütçesi belirledi. Şirket, Türkiye’de et üretimi yapıp Suudi Arabistan ve öbür Körfez ülkelerine ihracat yapmak istiyor. Şirketin birinci tercihi, hayvancılık konusunda faaliyet gösteren bir Türk şirketini satın almak ya da paydaşlık kurmak olacak.

ARTAR şirketi Yönetim Kurulu Lideri Abdulrahman Alrashid’in, Suudi Arabistan Etraf, Su ve Tarım Bakanı ile de görüştüğü ve Suudi Bakanın da hususa olumlu yaklaştığı söz edildi.

PETROL SIZINTISINA KARŞI VAZİFE YAPIYOR

Suudilerin bir başka yatırım hazırlığı da tekne inşaatı alanında. İstanbul’a gelen Saudi Investment Recycling Company (SIRC) şirketi, inşa ettirmeyi düşündükleri yüksek teknolojili 10 adet Oil Spill Response Vessel tipi tekne için temaslarda bulundu. Petrol sızıntılarını temizleme, sızan petrolü toplama, petrolün yayılmasını engelleme üzere vazifeleri yerine getiren gemiler için Ticaret Bakanlığı’nın da aracı olduğu görüşmelerle, 2 ayda bir teslimat ile 24 ayda 10 adet özel nitelikli vessel teslimatı yapılması öngörülüyor. Temaslar kapsamında, Tuzla ve Yalova’da ziyaretler gerçekleştirildiği, üretimle ilgilenen Türk firmaların üretim sınırlarının Suudi yetkililerce gezildiği ve kapasiteleri hakkında bilgi alındığı söz edildi. SIRC Küme Lider Yardımcısı Abdulrahman Al Obayed’in de yer aldığı incelemelerde Suudi şirketin, vessel tipi gemilerin dışında, büyük ticari gemilere yol gösteren pilot botların üretimiyle ilgili de teklif istedi öğrenildi.

Mali disiplin vurgusu

Enflasyonla uğraşın en değerli öncelik olduğunu vurgulayan Şimşek, “Ticaret ortaklarımızın zayıf büyümesi, uzun mühlet yüksek düzeyde kalacak global faizler, artan güç fiyatları ile güçlü dolar karşılaştığımız global zorluklardır. Enflasyon ile çaba en kıymetli önceliktir. Dezenflasyon için sıkı para siyaseti ile seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma adımları devreye alınmıştır. Zelzele harcamaları, bütçe istikrarında süreksiz bozulmaya yol açtı. Mali disiplinin tesis edilerek kamu mali istikrarının uygunlaştırılması kıymetlidir. Mali disiplini tekrar sağlayacak gelir ve harcama siyasetleri uygulamaya alındı” dedi.

Güven ortamı

“Yabancı yatırımcılar hava durumundan değil, yatırım ikliminden etkilenir” diyen Eczacıbaşı, “Yatırım iklimi kelamını çok severim. İklimi kısa müddette değiştiremiyorsunuz. Bunu değiştirmek için çok şey yapmak, orta vadeyi amaç almak gerekiyor. Yabancı yatırımcılar, hava durumuna ait varsayımlardan değil, yatırım iklimine ait niyetlerden ve işaretlerden etkilenir. İstikrar 6 ayda istenilen noktaya gelmeyecek, tahminen 2-3 yılda gelecek. Yatırımcıların meselelerini çözmeyi hedeflemek gerçek yaklaşımdır. Zira, kısa vadeli amaç ve teşviklerle yatırımcıyı çekmek mümkün değil” tabirlerini kullandı.

Yabancı yatırımcının bir ülkede dengeli siyasetler aradığını lisana getiren Eczacıbaşı, şöyle konuştu: “Geleceğe yönelik inanç ortamının sağlanması hepsinden değerli. Yatırımcıları davet ederken, vergi indirimleri ya da teşviklerle değil, eğitilmiş insan gücümüzle, dengeli politikalarımızla ve hukuk sistemimizle cezbetmeliyiz. Yatırım ikliminin olmazsa olmaz şartı istikrar. Düşük enflasyon. Bizim enflasyonu kesinlikle indirmemiz lazım. Dünyada da tıpkı sorun yok mu? Var. Bu sorunun üstesinden daha kısa müddette gelen ekonomiler, rekabette avantaj sağlayacak.”

‘Sağlık alanında büyümeyi planladık’

İlaç üretimine yine başladıklarını söyleyen Bülent Eczacıbaşı, “Ana iş kollarımızdan sıhhat alanında daha da büyümeyi planladık. Sıhhat bölümü bilhassa teknoloji tarafında geçmişe kıyasla epeyce gelişmiş durumda. Bu nedenle, yatırımlarımız da farklılaşıyor. Artık start-up’lara da yatırım yapıyoruz. Çok sayıda yatırım projesi önerisi geliyor. Bu bahiste bir fon da kurduk” dedi.

‘Samimiyet etkiliyor’

New York’ta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yabancı yatırımcılarla olan toplantısına katıldığını kaydeden Eczacıbaşı, “Bakan Şimşek, son derece samimi bir sunum yaptı. Bu samimi ton, yabancıları son derece etkiliyor. Niçin şimdiye kadar bu türlü yaptınız, diyenler oldu. Bundan sonra düzeleceğine nasıl güveniyorsunuz, diyenler de vardı. Mehmet Şimşek bunlara çok hoş ve dengeli karşılıklar verdi. Sonuçta çok olumlu bir toplantı oldu. Ben oradan moralle ayrıldım. Türkiye’ye yabancı yatırımcılardan bir anda para yağacak demek elbette mümkün değil fakat yararlı bir toplantıydı” dedi.

Önemli bir iş birliği

Murat Yancı, Eagle Films ile iş birliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti lisana getirerek, “Yaratıcı sanayiler alanındaki iki paydaş olarak hoş başlangıç yapıyoruz. Birlikte çok düzgün işlere imza atacağımızı düşünüyoruz. Türk televizyon tarihine damga vuracak büyük projeler geliyor” dedi.

Sannan ise “Ölene Kadar dizisinin yalnızca Türkiye’de değil, bütün dünyada da muvaffakiyet göstermesini sabırsızlıkla bekliyoruz. Bilhassa Ortadoğu Türk içeriklerini çok seviyor. Memleketler arası seviyede ise Türk dizilerinin tesirli olduğunu hatta bütün dünyayı ele geçirdiğini söyleyebilirim. Zira, Doğu ve Batı ortasında çağdaş bir sentez yapıyorlar. İnanıyorum ki Türkiye bu hususta dünya çapında birinci, hatta dünya devi olacak” diye konuştu. D Media’nın yapımcılığını üstleneceği Ölene Kadar, 2024’ün birinci çeyreğinde Kanal D ekranında izleyicisi ile buluşacak. Senaryo çalışmalarına başlanan dizinin oyuncu takımı için önümüzdeki günlerde görüşmeler sağlanacak.

152 ülke

Türk dizileri, 152 ülkede, 750 milyondan fazla seyirci tarafından takip ediliyor. Diziler, Hindistan’dan Brezilya’ya, Şili’den Rusya’ya kadar dünyanın pek çok ülkesinde büyük ilgi görüyor.

Deprem bölgesi kararı

Taslakla, sarsıntı bölgesindeki iş güvenliği yükümlülüklerine de erteleme imkanı sağlanıyor. Buna nazaran, cumhurbaşkanı kararı ile doğal afet yahut harikulâde hal ilan edilen vilayetlerde, OSGB’lerin kurulup hizmet sunabilmesi için gerekli koşullar, müracaat ve bildirim müddetleri, işçi istihdamı zaruriliği değiştirilip ertelenebilecek. İhtar puanları ve idari yaptırımlar iptal edilebilecek. Bu düzenlemeye münasebet olarak da afet ilan edilen vilayetlerde, iş güvenliği için yetkilendirilen kişi yahut kuruluşların mağduriyet yaşamaması gösterildi.

Uraloğlu’nun Global Geçit Forumu’na da katılacağı bildirilen açıklamada, “AB firmalarının üst seviye temsilcilerinin de katılacağı forumda; dorukta yeşil güç, eğitim ve araştırma, kritik ham unsurlar, ulaşım koridorları, sıhhat eserleri üretimi ve dijital altyapı hususlarında paneller gerçekleştirilecek. Uraloğlu, Türk Hava Yolları – Sürdürülebilir Havacılık Yakıtları Aktifliği ve Ulaştırma Koridorları Paneli’ne de katılacak” sözlerine yer verildi.

150 milyar TL finansman destek

Zirvede konuşan Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, “Kadınların başarılarıyla öne çıkması ekonomik ve toplumsal açıdan yaşamsal ehemmiyet taşıyor. Burada anahtar ögenin bayanların girişimcilik yoluyla güçlendirilmesi olduğuna inanıyoruz. Ülkemizde bu hususta kıymetli çalışmalar yapılmasına karşın bayan teşebbüsçü oranı 17 yılda yüzde 5’lerden lakin yüzde 14’lere ulaştı. Temennimiz bayanlar için yüzde 100 eşitliğin sağlandığı bir dünyada yaşamak. Banka olarak, ekonomik paha oluşturan, risk alan, kendi ayakları üzerinde duran bayan girişimcileri desteklemek hedefiyle 2006 yılında Bayan Teşebbüsçü Programı’nı başlattık. Bütünsel dayanaklarımızı finansman sağlama, cesaretlendirme, eğitim ve yeni pazarlara açılma olarak dört ana başlıkta topladık. Son beş yılın sayılarına baktığımızda bayan girişimcilere sağladığımız finansman takviyesi 150 milyar TL’yi aştı. Bu sayısı bir başlangıç düzeyi alıyoruz. Bundan sonra da bayan girişimcilere finansman dayanağımız katlanarak artmaya devam edecek” dedi.

21 yıllık çalışma

KAGİDER Yönetim Kurulu Lideri Esra Bezircioğlu ise, “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılının, geride kalan vakit içinde sağlanan ilerlemenin bir muhasebesini yapmak, problemleri tespit etmek ve ikinci yüzyılda bu ilerlemenin nasıl hızlandırılacağını düşünmek için bir fırsat. Bugün ülkemizde bayanın ekonomik, siyasi ve toplumsal hayatta hak ettiği yerini aldığını söylemek ne yazık ki mümkün değil. Yalnızca bayan girişimciliğinde değil, hayatın her alanında bayanların erkeklerle eşit şartlarda ve eşit sayılarda yer alamadığını biliyoruz. Esasen bayan girişimciliği de tek başına ilerleme kaydedilecek bir alan değil, bayanın her alanda güçlenmesine paralel olarak ilerleme sağlayabileceğimiz bir alan. Biz 21 yıldır bayan girişimciliğinin yaygınlaşması için çalışıyoruz. Kurulduğumuz günden itibaren yüzde 4 civarında olan bayan teşebbüsçü oranı bugün yüzde 14 ise bunda bizim de bir hissemiz olduğuna inanıyorum. Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran ve bizlere ‘çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma’ gayesini veren Mustafa Kemal Atatürk, bayanlar olmadan bu gayeye ulaşılamayacağını bilen büyük bir başkandı. Şu gerçek yüz yıl evvel de ortadaydı, bugün de ortada: Nüfusumuzun yarısını oluşturan bayanların gücünü, potansiyelini ve dinamizmini hayata geçirmeden Türkiye’nin çağdaş uygarlık düzeyine ulaşması, sürdürülebilir bir kalkınmayla müreffeh bir ülke olması mümkün değildir. Bize düşen Atatürk’ün gösterdiği yolda ilerlemektir” formunda konuştu.

YENİ BAYAN ÖNDERLER BELİRLİ OLDU

İdeallerini gerçekleştirmek ve vizyonlarını gerçeğe dönüştürmek isteyen bayan teşebbüsçüler için düzenlenen EY (Ernst & Young) Teşebbüsçü Bayan Önderler Programı’nın 2023 periyoduna katılmaya hak kazanan 10 teşebbüsçü ismi muhakkak oldu. Global çapta 16’ncı yılını kutlayan, Türkiye’de ise yedincisi düzenlenen programda yer alacak 10 teşebbüsçü bayan bağımsız heyet tarafından belirlendi.

Girişimci bayanların iş dünyasında yükselmelerini ve global pazarda rekabet edebilmelerini desteklemek gayesiyle yürütülen programa seçilen teşebbüsçüler; EY’ın eğitim, iş geliştirme, mentorluk ve networking alanlarındaki kapsamlı dayanaklarından bedelsiz olarak yararlanacak. EY, bu program aracılığıyla işini büyütme maksadı, tutkusu ve potansiyeli olan bayan girişimcileri memleketler arası pazarlarda faal faaliyet gösterme ve rekabet avantajı elde etme üzere hususlarda hazırlamayı amaçlıyor.

EY Türkiye, stratejik hususlarda yeni bakış açıları sunarak bayan girişimcilerin potansiyelinin tamamını ortaya çıkarmalarını amaçlayan program kapsamında, bu periyot de dahil olmak üzere bugüne kadar toplam 70 bayan girişimciye takviye vermiş olacak.

Bağımsız heyetin kıymetlendirme süreci sonunda EY Türkiye Teşebbüsçü Bayan Önderler Programı’nın 2023 sınıfına katılmaya hak kazanan bayan teşebbüsçüler şöyle sıralandı: Tunadan Makina Genel Müdürü Altınay Tunalı, Reisswolf Türkiye Genel Müdürü Deniz Eraydın, Sestri Travel Lifestyle Kurucusu Elçin Özkan, Dentakay Kurucusu Gülay Akay, Element Proje Yönetim Kurulu Üyesi Merve Bayazıt Çelebi, Ribbon Flowers Kurucu Ortağı Nazlı Buse Üçer, Doğanlar Tarım Yönetim Kurulu Lideri Nesrin Doğan, USB Certification Kurucusu ve Genel Müdürü Nesrin Serin Onkardeşler, Mat Consultancy and Packaging Solutions Yönetim Kurulu Üyesi Tülin Kalyoncu, Buckaroo Food Kurucu Ortağı Züleyha Albaş.

HAZIRLAYAN: PINAR AKTAŞ [email protected]

‘Kolay bulaşıyor’

Mersin’deki bir toplantıya katılan meslektaşlarının yarısının Kovid-19’a yakalandığını aktaran Ceyhan, “Ben ABD’de olduğum için toplantıya katılamadım ancak tıp fakültesinden 3 günlüğüne Mersin’e giden arkadaşlarımız koronavirüse yakalandı. Eris varyantının özelliği bu. Çok süratli ve kolay bulaşıyor. Tek güzel tarafı var. Ağır seyretmiyor. Yalnızca risk altındaki kümelerde ağır seyrediyor. Bilhassa onları muhafazaya çalışıyoruz” dedi.

‘Test kriterleri yenilenmeli’

Yapılan testlerin yarısından fazlasında koronavirüs tespit edildiğini kaydeden Prof. Dr. Mehmet Ceyhan şunları kaydetti:

Virüs mutasyona uğradıkça eldeki testlerin hassaslığı da azalıyor.

Kovidin mevcut testlerle tespit edilebilme oranı yüzde 50’nin altında.

Eskisi kadar ağır test yapılmıyor. Hasta çok fakat tespit etmiyoruz.

Bakanlığın sistemine nazaran test yaptırmak çok sıkıntı. Zira test kriterleri 2020’de salgının başında olaylar ağır seyrederken belirlendi. Kriterlerin yenilenmesi lazım.

Şu an ki datalar, özel labrotuvarlarda test yaptıranların sonuçları.